Sosyal Medya

Makale

Ortadoğu’da ‘Putin-Khameneî-Esed’ ekseni

Rusya lideri Vladimir Putin, Tahran’ı ziyaret etti ve Ä°nkılab Rehberi veya dinî lider diye anılan Seyyid Ali Khameneî ile görüştü. 

Hemen hatırlayalım ki, Ä°ran’ın bütün politikalarında ve özellikle de dış politikasında son sözü, Rehberlik ya da Velâyet-i Faqih (yani, toplumun, feqahat / derin bilgi sahibi olan kiÅŸinin velayeti altında yönetileceÄŸi) anlayışını temesil eden makamda bulunan kiÅŸi söyler. Bu kiÅŸi, 26 senedir o makamda bulunan Seyyyid Ali Khameneî’dir ve defalarca, ‘Dış siyaseti ben belirlerim..’ demiÅŸtir.

Suriye Buhranı’nda, BeÅŸÅŸar Esed’i taa başından beri vargücüyle destekleyen irade de Khameneî’ye aiddir ve karşı çıkılamaz. Çünkü, Velayet-i Faqih ya da ‘Veli’yy-i Emr-i Muslimîn’ makamında bulunan Veli’yy-i Faqih’in siyasetine karşı çıkılmasının, Nisâ Sûresi’nin 59. âyetindeki hükme dayanılarak, ‘Peygamber’e ve Allah’a isyan olacağı’ gibi bir ÅŸer’î sorumluluk getireceÄŸi tehdidi hatırlatılır.

***

Åžimdi, iÅŸbu Veli-yy’i Faqih ile Putin müzakerelerde bulundular. Putin, ayrıca Khameneî’ye, Rusya’da bulunan tarihî bir Kur’an’ı da hediye olarak takdim etmiÅŸ bulunmakta..

Bu arada, Rusya müslümanları arasında, Putin’in, eÅŸinden boÅŸandıktan sonra bir tatar kadınla birlikte yaÅŸadığı ve ‘onun Putin’i müslüman yapacağı’ iddiası yayılıyor. (Gorbaçev’in ölen eÅŸinin adı da Reisa idi ve ismine bakarak, onu da ‘müslüman’ sayanlar olmuÅŸtu.)

Bu gibi propagandaların bir tarihî arka-planının olduğu da unutulmamalı..

***

Birinci Dünya Savaşı Ã¶ncesinde, Almanya, süper güç olmak yolunda Ä°ngiltere ile rekabet etmeye baÅŸlayınca, Alman Ä°mparatoru’nun müslüman olduÄŸu gibi propagandalar gırla gitmiÅŸti. Hattâ öyle ki, Alman Ä°mparatoru II. Wilhelm,  Hacc’a bile gitmiÅŸ gösterilerek, ‘Wilhelm Hacı Muhammed Mueyyid’ul Ä°slam (Ä°slam’ın teyid edicisi Hacı Muhammed) diye anılmıştı. O sıralarda Mehmed Âkif de ‘DeÄŸil mi bir anasın sen? / DeÄŸil mi Alman’sın, / O halde fikr ile vicdana sahib insansın!’ diye ÅŸiirler yazıyordu. O sırada Enver, almanofil sayılıyordu; M. Kemal ise, anglofil..

***

Ve arab diyarlarında ise ingilizlerin müslüman olacağına dair propagandalar yapılıyordu. Arkeolog görünümlü ünlü ingiliz casusu Lavrence ise zâten ‘müslüman’ (!) idi.

Bu müslümanlık iddialarından 115 yıl öncelerde de Napolyon Fransız donanmasıyla Mısır’a çıktığında, ‘müslüman olduÄŸu’  propagandası yayılmış ve o da ‘Ä°stanbul’daki Halife-Sultan’a yardımcı olmak üzere geldiÄŸi’ni iddia ederek, ulemâ ve meÅŸayihin desteÄŸini kısmen saÄŸlamıştı.

***

Son yıllarda da Ä°ngiltere Veliahdi Charles’ın da müslüman olduÄŸuna dair ısrarlı iddialarda bulunulmamış mıydı?

Kezâ, B. Amerika’da Barack Hussein Obama gibi Afrika asıllı ve siyah ırktan birisinin ilk kez BaÅŸkan seçilmesi gibi bir deÄŸiÅŸiklik üzerine, o sırada, Ä°ran medyasında, ulemâ çevresinden bazı kimselerin, eski kitablarda, ‘uzun buylu, esmer ve adı Huseyn olan bir kiÅŸinin çıkacağı’  ve onun bizimle birlikte olacağı (!) iddialarının medyada bile yer aldığını ve Obama isminin de, farsçaya ‘Û bâ mâ’, (O, biz ile..) ÅŸeklinde sunulduÄŸunu hatırlayalım.

***

‘Rusya-Ä°ran-Suriye’  ya da ‘Putin- Khameneî- Esed’ arasında nasıl bir ittifak oluÅŸabilir ve hangisi hangisine ‘taqıyye’ yapmaksızın yaklaÅŸabilir?

Hassas bir konu..

Ãœstelik, BeÅŸÅŸar Esed’in, 1 ay öncelerde Moskova’ya gidince, kendisini 5 yıldır vargücüyle destekleyen Ä°ran’ı ‘satıp’ ‘Rusya olmasaydı, biz gitmiÅŸtik’  diye teÅŸekkür etmesi, Tahran’da bir burukluk meydana getirmiÅŸ olmalıdır. Esed dün de ‘Rusya Suriye’de operasyonlarıyla, Amerika’nın bir yılda yapamadığını iki ayda yaptı’ diyordu.

BeÅŸÅŸar Esed’in bu sözleri, aslında, sadece Amerika’ya deÄŸil, Lübnan Hizbull.. TeÅŸkilatı ve Ä°ran’a, ‘Siz de bir ÅŸey yapamadınız..’ ÅŸeklinde dile getirilen zımnî bir eleÅŸtiriydi.

Diplomatik açıdan, Ä°ran’ı küçük düşüren bu gibi beyanlarla, ‘Putin- Khamaneî- Esed mihveri’ ne kadar saÄŸlıklı olacaktır?

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.